🐲 Ey Insanlar Diye Başlayan Ayetler Arapça

264. ayet: Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. İnşallahsizlerle Bedir savaşından sonra inmeye başlayan ve içinde İmrân ailesinden söz edildiği için Âl-i İmrân adını alan, kitabımızın 3. sırasına yerleştirilmiş olan 200 âyetlik bir sûreyi tanımaya başlayacağız. Âl-i İmrân sûresi Elif Lâm Mim ile, Huruf-ı Mukatta âyetiyle başlayan sûrelerin ikincisidir. Sure olan Hadid Suresi, Arapça-Türkçe Okunuşu, Anlamı ve Meali, Faziletleri. Kuran-ı Kerim’in 57. suresi olan Hadid Suresi, Mekke’de nazil olmuştur ve 29 ayettir. Hadid Suresi Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet Meali. Hadid ne demek? 1 İnsanları Sâdece Allah’a Kulluğa Çağırmak. Peygamberlerin temel. görevi, insanları sâdece Allah’a kul­luğa çağırmak ve onları kendiliklerinden. uydurdukları sahte ilâhlara tapmaktan uzaklaştırmaktır. Toplumları, her türlü. sa­pıklıklardan, ahlâksızlık ve kokuşmuşluklardan temizlemektir. NAZAR DUASI (NAZAR AYETİ) ARAPÇA TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI. Aşağıdaki tüm sure ve ayetler Peygamberimizin okuduğu ve tavsiye ettiği nazar dualarıdır. Nazar duası olarak nazar ayeti, felak, nas, ayetel kürsi sureleri okunabilir. Nazar Ayeti Türkçe Okunuşu ve Anlamı (Nazar Duası) Kalem Suresi 51. ve 52. Ayet Arapça Okunuşu: Rahmân Suresi 73. Ayetinin Meali (Anlamı): Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kud­retini yalanlayabilirsiniz? Rahmân Suresi 73. Ayetinin Tefsiri: Bu iki cennette bulunan nimetler de şöyle haber verilir: Bunlar, yeşilin en koyusu ile ifade edilebilecek derecede yemyeşildirler. Kur'an evrenseldir ve bütün insanlara gelmiştir. Birçok ayette "Ey insanlar!" diye buyurulması bunu açık olarak gösterir. "Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah tarafından gönderilen peygamberim." (A'raf, 7/158) "Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler." dqc8. Hucurât Suresi 13. ayeti ne anlatıyor? Hucurât Suresi 13. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...Hucurât Suresi 13. Ayetinin Arapçasıيَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثٰى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَٓائِلَ لِتَعَارَفُواۜ اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ خَب۪يرٌ Hucurât Suresi 13. Ayetinin Meali AnlamıEy insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Soyunuz sopunuzla birbirinize karşı övünesiniz diye değil, birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en şerefliniz, Allah’a karşı saygısı, korkusu ve O’nun yasaklarından kaçınıp emirlerine itaati en yüksek olanınızdır. Hiç şüphesiz Allah, her şeyi hakkiyle bilir, her şeyden Suresi 13. Ayetinin TefsiriÖnceki âyetlerde iman edenlere hitap edilirken bu âyet-i kerîmede bütün insanlara hitap edilir. Çünkü âyetin mesajı yalnız müslümanları değil tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Yüce Allah yaratılış itibariyle insanların eşitliğini, faziletin kişinin bağlı bulunduğu kabile, soy ve ırkta, malda mülkte değil, yalnızca hür iradesiyle kazanacağı takvâ seviyesi ve ahlâkî fazilette olduğunu beyân buyuruyor. Cenâb-ı Hak önce Âdem ve Havva’yı yarattı. Sonra teselsül halinde tüm insanlığı bunlardan yaratıp çoğalttı. Onları milletlere, ırklara, kavim, kabile ve aşiretlere ayırdı. Her millet ayrı bir dilden konuştu; kendilerine ait örf ve adetleri, gelenek ve görenekleri oluştu. Fakat Yüce Allah bunu karşılıklı övünme ve kavga vesilesi olsun diye değil, insanlar birbirleriyle tanışsınlar, bilişsinler, kültür ve medeniyet alış verişinde bulunsunlar, dünyayı birlikte imar etsinler ve dünya imkânlarından birlikte istifade etsinler diye böyle yapmıştır. Kimsenin bağlı olduğu aile, kabile, kavim ve ırkla övünme hakkı yoktur. Çünkü insanların hepsi bir erkek ve bir kadından yaratılmıştır. Hiç kimsenin ana ve babasını seçme hakkı da yoktur. Bu bakımdan insanın kendi kazancı olmayan bir şey ile övünmesi veya kınanması doğru değildir. Dolayısıyla Allah katında insanın değeri, tercihi elinde olmayan soyu, sopu ve nesebiyle değil, bizzat kendi tercih, niyet, gayret ve çabasıyla kazanacağı takvâsı yani Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından sakınması ve ahlâkî faziletleri iledir. Nitekim Ebû Hüreyre’nin anlattığına göre bir gün Resûlullah ashâbına “–Şu kelimeleri kim benden alıp hem onlarla amel edecek hem de bunlara göre davranabilecek olana öğretecek?” buyurdu. Ben hemen atılıp “–Ben, ey Allah’ın Rasûlü!” dedim. Efendimiz elimden tuttu ve şu beş şeyi saydı “Haramlardan sakınırsan, Allah’ın en âbid kulu olursun! Allah’ın sana olan taksîmine râzı olursan, kanaatta insanların en zengini olursun! Komşuna ihsanda bulun ki kâmil bir mü’min olasın. Kendin için istediğini, başkaları için de iste ki gerçek bir müslüman olasın! Fazla gülme! Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür.” Tirmizî, Zühd 2/2305; İbn Mâce, Zühd 24 Şu bir târihî gerçektir ki, Kur’ân-ı Kerîm’in indiği dönemlerde Araplarda kavim ve kabileleriyle övünme, kendilerini bu yüzden başkalarından üstün görme âdeti son derece güçlü idi. İslâm insanların eşitliği gerçeğini ilan edince bunu sindir­mekte zorlananlar oldu. Bazı soylu aileler kızlarını, fazla değer vermedikleri kabile gençlerine, fakirlere veya azatlı kölelere vermek istemiyorlardı. Allah Resûlü bunlarla mücadele et­ti ve onları sabırla terbiye etmeye çalıştı. Nitekim Efendimiz şöyle buyurmuştur “Allah sizden câhiliye gururunu ve atalarla övünme adetini giderdi. İnsanlar iki kısımdır Biri dindâr, müttakî ve Allah katında değerli olan, diğeri de günahkâr, isyankâr ve Allah katında değersiz olan kimsedir. İnsanlar Âdem oğullarıdır. Âdem de topraktan yaratılmıştır. Bir toplum atalarıyla övünmekten vazgeçsin; yoksa onlar, Allah indinde burnuyla necâset yuvarlayan böcekten daha değersiz olur.” Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 361 Rasûl-i Müctebâ meşhur Veda hutbesinde bütün insanlığa şöyle seslendi “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, babanız birdir. Arabın baş­ka ırka, başka ırkın Araba, beyazın siyaha, siyahın beyaza, dindarlık ve ahlâk üs­tünlüğü dışında bir üstünlüğü yoktur. Dinleyin! Bu ilâhî gerçeği size tebliğ ettim mi, bildirdim mi?” Hep birden “Evet” dediler. “Öyleyse burada olanlar olmayan­lara bildirsin” buyurdu. Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 411 İslâm’ın değer ölçüsü, Allah’a ve Rasûlü’ne yakınlaşabilmenin tek yolu takvâdır. Allah saygısının ve korkusunun kalbi bütün yönlerinden kuşatması, gönlün derinliklerine işlemesi, rûhun en latîf ve hassâs inceliklerine sinmesi ve böyle yüksek bir takvâ hissiyâtının tesiriyle kulun Allah Teâlâ’nın hoşnut olmayacağı her türlü düşünce, söz, fiil ve davranışı terk etmesi, buna mukâbil Allah Teâlâ’nın hoşnut olacağı her türlü güzel niyet, söz, fiil ve davranışa bütün gücünü harcayarak koşmasıdır. Efendimiz çok sevdiği ve terbiyesine özel ihtimâm gösterdiği mümtâz sahabî Muâz b. Cebel kendisiyle alakalı naklettiği şu hâdise pek şayân-ı dikkattir “Resûl-i Ekrem beni Yemen’e vâli olarak gönderirken, uğurlamak için Medine’nin dışına kadar teşrîf etti. Ben binek üzerindeydim, O ise yürüyordu. Bana bazı tavsiyelerde bulunduktan sonra “–Ey Muâz! Belki bu seneden sonra beni bir daha göremezsin! İhtimal ki şu mescidimle kabrime uğrarsın!” buyurdu. Bu sözleri duyunca, dosttan yâni Allah Resûlü’nden ayrılmanın verdiği hüzünle ağlamaya başladım. Resûlullah “–Ağlama ey Muâz!” buyurdu ve sonra yüzünü Medine’ye doğru çevirerek “–İnsanlardan bana en yakın olanlar, kim ve nerede olursa olsun Allah’a karşı takvâ sahibi olan müttakîlerdir” buyurdu. Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 235 Yine Fahr-i Kâinat Efendimiz “Şüphesiz benim dostlarım gönülleri Allah saygısı ve korkusuyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınan kullardır” buyurmuştur. Ebû Dâvûd, Fiten, 1/4242 Dinî gerçekleri bilenler, bilmeyenlere öğretmelidir. Zira insanın iman ve islâmın hakikatine nüfûz edip olgun bir mü’min seviyesine yükselmesi kolay bir durum değildir. Bunun için ilme, irfana, terbiyeye ve tezkiyeye, bedel ödemeye, samimiyetle çalışıp gayret göstermeye ihtiyaç vardır. Değilse şöyle bir manzarayla karşılaşmak işten bile değildirHucurât Suresi tefsiri için tıklayınız...Kaynak Ömer Çelik TefsiriHucurât Suresi 13. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız... İslam ve İhsan KUR'AN ile İlgili Ayetler Allah tarafından indirilmiştir​- Ey Muhammed! De ki "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir." İSRA/88 - Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kur'ân'ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir. HAC/54 - Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilişi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafındandır. - Yoksa onu Muhammed uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler. SECDE/2-3 - O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz. - Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz! - O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. HAKKA/41-43 - Bu Kur'ân, Allah'dan başkası tarafından uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitapları tasdik eder ve o kitabı levh-i mahfuzu ayrıntılı olarak açıklar. Onda şüphe edilecek hiç bir şey yoktur. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. YUNUS/37 - "Onu o peygamber uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz bunu yapın. YUNUS/38 - Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. İBRAHİM/1 - Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir. FUSSİLET/42 - Bu kitabın indirilişi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafındandır. ZUMER/1Cebrail vasıtasıyla vahyolunmuştur​- Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti NECM/5 - Sonra Cebrail ona yaklaştı ve aşağıya doğru sarktı. Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı. NECM/9-10 - Ey Muhammed! Onlara de ki "Kur'ân'ı Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi. NAHL/102Arapça olarak indirilmiştir​- Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. FUSSİLET/3 - Ve işte biz o Kur'ân'ı Arapça bir hüküm olarak indirdik. Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu. RA'D/37 - Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik. YUSUF/2Gönderilişinin bir çok hikmeti vardır​ De ki "Şahitlik yönünden hangi şey daha büyüktür?". De ki "Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan herkesi uyarayım. Allah'la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten şahitlik eder misiniz?" De ki "Ben buna şahitlik etmem". "O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım"de. EN'AM/19 - Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir. İBRAHİM/52 - Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. İBRAHİM/1 - Onu dosdoğru bir kitap olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı insanları uyarsın ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin. KEHF/2 - Ey Muhammed! Onlara de ki "Kur'ân'ı Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi. NAHL/102 - Ey Resulüm! Biz, sana bu kitabı Kur'ânı sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. NAHL/64 - Ey Muhammed! Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. MERYEM/97 - Bu, diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir. YASİN/70İnsanlara bir öğüt ve uyarıdır​- Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir. İBRAHİM/52 - Bu Kitap Kur'ân, kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası Mekke halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab'a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar. EN'AM/92 - Hayır, hayır, O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür. - Dileyen onu düşünür. MÜDDESSİR/54-55 - Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. NUR/34 - Biz, bu Kur'ân'da akıllarını başlarına almaları için türlü şekillerde ikaz ve ihtarı açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır. İSRA/41 - Bu Kur'ân insanlar için bir açıklama, Allah'dan gereğince korkanlar için doğru yolu gösterme ve bir öğüttür. AL-İ İMRAN/138 - O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür . HAKKA/48 - De ki "Şahitlik yönünden hangi şey daha büyüktür?". De ki "Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu Kur'ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan herkesi uyarayım. Allah'la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten şahitlik eder misiniz?" De ki "Ben buna şahitlik etmem". "O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım"de. EN'AM/19 - Ancak Allah'tan korkan kimse için bir öğüt olarak indirdik. TAHA/3 - Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar. SAD/29Benzeri kesin olarak yazılamaz​- "Onu o peygamber uydurdu" mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz bunu yapın. YUNUS/38 - Ey Muhammed! De ki "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir." İSRA/88Allah'ın koruması altındadır​- Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir. EN'AM/115 - Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız. HİCR/9 - Korunmuş bir kitaptadır. VAKIA/78 - Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir. FUSSİLET/42Açık ve anlaşılırdır​- Ey Muhammed! Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. MERYEM/97 - İşte biz onu Kur'ân'ı böylece, apaçık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir. HAC/16 - Ve Allah âyetlerini size açıklıyor. Allah, işin iç yüzünü çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir. NUR/18 - Allah, size Kitab'ı Kur'ân'ı açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur'ân'ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma. EN'AM/114Ayrıntılı açıklanmıştır​- Elif-Lâm-Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, âyetleri muhkem kılınmış, sonra da herşeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından âyetleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır HUD/1 - Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, âyetleri işte böyle genişçe açıklıyoruz. EN'AM/55 - Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O'dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. EN'AM/97 - De ki "O'nun üstünüzden ve ayaklarınızın altından azab göndermeye, yahut sizi fırkalara ayırıp kiminizin kiminize hıncını tattırmaya gücü yeter". Bak, âyetlerimizi nasıl inceden inceye açıklıyoruz ki, onlar iyice anlasınlar. EN'AM/65 - İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. EN'AM/126Allah'ın nurudur​- Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır. SAF/8 - Ey insanlar! Size Rabbinizden bir delil Muhammed geldi ve size apaçık bir nur indirdik. NİSA/174 - Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemiş olduğunuz şeylerin çoğunu açıklayan, çoğundan da vazgeçen peygamberimiz size geldi. Ayrıca size, Allah'tan bir nur ve apacık bir kitap da gelmiştir. MAİDE/15 - İşte biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. Şüphesiz ki sen de insanları doğru bir yola götürüyorsun. ŞURA/52 - Artık Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz nura Kur'ân'a inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. TEGABÜN/8İman edenler için şifa, hidayet ve rahmettir​- O, güzellik ve iyilik yapanlar için bir hidayet ve rahmettir. LOKMAN/3 - Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi. YUNUS/57 - Ey Resulüm! Biz, sana bu kitabı Kur'ânı sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. NAHL/64 - Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır. İSRA/82 - Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir. NEML/77 - Onlara arzularına göre bir âyet getirmediğin zaman, derleyip toplasaydın ya derler, sen de de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım, işte bütünüyle bu Kur'ân, Rabbinizden gelen basiretlerdir kalp gözünü açacak beyanlardır, iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir. A'RAF/203 - Bu Kur'an insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir. CASİYE/20 - Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma! KASAS/86 - Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir şahit göndereceğiz. Seni de onların üzerine şahit getireceğiz. Bu kitabı da, her şeyi açıklayan ve müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynağı ve bir müjdeleyici olarak indirdik. NAHL/89Sözlerin en güzelidir​- Allah, kelamın en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların derileri ürperir. Sonra derileri de, kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Allah'ın rehberidir. Allah, onunla dilediğini doğru yola çıkarır. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek yoktur. ZÜMMER/23 - Hem sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, hem de övülmeye layık olan Allah'ın yoluna eriştirilmişlerdir. HAC/24Farz kılınmıştır​- Resulüm! Kur'ân'ı okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı sana farz kılan Allah, elbette seni yine dönülecek yere döndürecektir. De ki "Rabbim, kimin hidayetle geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir." KASAS/85 Selam Dostlarım, konumuzda Kur´an ile ilgili ayetler, Kur’an okumak ile ilgili ayetler, Kur’an okumak ile ilgili ayetler ve hadisler, Kur’ân a saygısızlık ile ilgili ayetler, Kur’an’ın inişi ile ilgili ayetler, Kur’an ile ilgili ayetler Kısa, Kur’an öğrenme ile ilgili hadisler, Kur’an Okumanın fazileti ile ilgili Ayetler, Kur’an’da geçen kısa ayetler ve mealleri, Kur’an ile ilgili ayetler arapça olarak paylaşmaya çalışacağız. Faydalı olması dileğimizdir. Kur’an-ı kerim de geçen Kur’an Kerim ile ilgili ayetleri sizler için bir araya getirmeye çalıştık. Eksik ve hatalarımız olabilir. Sizlerde bu konuda eksikler görürseniz lütfen sure ve ayet numarası yazarak yorum bölümünden ekleyiniz. / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur. Kur´an ile ilgili Ayetler Kur’an Okumanın fazileti ile ilgili Ayetler Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz. HAŞR Suresi 21. Ayet Meali İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed’e indirilen Kur’ana inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. MUHAMMED Suresi 2. Ayet Meali Resulüm! Kur’ân’ı okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı sana farz kılan Allah, elbette seni yine dönülecek yere döndürecektir. De ki “Rabbim, kimin hidayetle geldiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.” KASAS Suresi 85. Ayet Meali Allah, kelamın en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların derileri ürperir. Sonra derileri de, kalpleri de Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Allah’ın rehberidir. Allah, onunla dilediğini doğru yola çıkarır. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek yoktur. ZÜMMER Suresi 23. Ayet Meali Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir şahit göndereceğiz. Seni de onların üzerine şahit getireceğiz. Bu kitabı da, her şeyi açıklayan ve müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynağı ve bir müjdeleyici olarak indirdik. NAHL Suresi 89. Ayet Meali Sen, bu kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma! KASAS Suresi 86. Ayet Meali Bu Kur’an insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir. CASİYE Suresi 20. Ayet Meali Onlara arzularına göre bir âyet getirmediğin zaman, derleyip toplasaydın ya derler, sen de de ki; ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım, işte bütünüyle bu Kur’ân, Rabbinizden gelen basiretlerdir kalp gözünü açacak beyanlardır, iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir. A’RAF Suresi 203. Ayet Meali Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir. NEML Suresi 77. Ayet Meali Biz Kur’ân’dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır. İSRA Suresi 82. Ayet Meali Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi. YUNUS Suresi 57. Ayet Meali İman edenler için şifa, hidayet ve rahmettir. O, güzellik ve iyilik yapanlar için bir hidayet ve rahmettir. LOKMAN Suresi 3. Ayet Meali Kur’an ile ilgili Resimli Ayetler Artık Allah’a, Resulüne ve indirdiğimiz nura Kur’ân’a inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. TEGABÜN Suresi 8. Ayet Meali İşte biz böylece sana da emrimizden Kur’ân’ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. Şüphesiz ki sen de insanları doğru bir yola götürüyorsun. ŞURA Suresi 52. Ayet Meali Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemiş olduğunuz şeylerin çoğunu açıklayan, çoğundan da vazgeçen peygamberimiz size geldi. Ayrıca size, Allah’tan bir nur ve apacık bir kitap da gelmiştir. MAİDE Suresi 15. Ayet Meali Ey insanlar! Size Rabbinizden bir delil Muhammed geldi ve size apaçık bir nur indirdik. NİSA Suresi 174. Ayet Meali İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. EN’AM Suresi 126. Ayet Meali De ki “O’nun üstünüzden ve ayaklarınızın altından azab göndermeye, yahut sizi fırkalara ayırıp kiminizin kiminize hıncını tattırmaya gücü yeter”. Bak, âyetlerimizi nasıl inceden inceye açıklıyoruz ki, onlar iyice anlasınlar. EN’AM Suresi 65. Ayet Meali Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O’dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık. EN’AM Suresi 97. Ayet Meali Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, âyetleri işte böyle genişçe açıklıyoruz. EN’AM Suresi 55. Ayet Meali Elif-Lâm-Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, âyetleri muhkem kılınmış, sonra da herşeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından âyetleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır HUD Suresi 1. Ayet Meali Allah, size Kitab’ı Kur’ân’ı açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, o Kur’ân’ın, gerçekten Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O halde sakın şüphe edenlerden olma. EN’AM Suresi 144. Ayet Meali Ve Allah âyetlerini size açıklıyor. Allah, işin iç yüzünü çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir. NUR Suresi 18. Ayet Meali İşte biz onu Kur’ân’ı böylece, apaçık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir. HAC Suresi 16. Ayet Meali Korunmuş bir kitaptadır. VAKIA Suresi 78. Ayet Meali Hiç şüphe yok ki, Kur’ân’ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız. HİCR Suresi 9. Ayet Meali Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir. EN’AM Suresi 115. Ayet Meali Ey Muhammed! De ki “Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir.” İSRA Suresi 88. Ayet Meali “Onu o peygamber uydurdu” mu diyorlar? De ki; “Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah’dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz bunu yapın. YUNUS Suresi 38. Ayet Meali Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar. SAD Suresi 29. Ayet Meali Ancak Allah’tan korkan kimse için bir öğüt olarak indirdik. TAHA Suresi 3. Ayet Meali O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür . HAKKA Suresi 48. Ayet Meali Bu Kur’ân insanlar için bir açıklama, Allah’dan gereğince korkanlar için doğru yolu gösterme ve bir öğüttür. AL-İ İMRAN Suresi 138. Ayet Meali Biz, bu Kur’ân’da akıllarını başlarına almaları için türlü şekillerde ikaz ve ihtarı açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır. İSRA Suresi 41. Ayet Meali Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. NUR Suresi 34. Ayet Meali Hayır, hayır, O kur’ân kuşkusuz bir öğüttür. Dileyen onu düşünür. MÜDDESSİR Suresi 54-55. Ayet Meali Bu Kitap Kur’ân, kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası Mekke halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab’a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar. EN’AM Suresi 92. Ayet Meali Bu, diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir. YASİN Suresi 70. Ayet Meali Ey Muhammed! Biz Kur’ân’ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah’tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. MERYEM Suresi 97. Ayet Meali Ey Resulüm! Biz, sana bu kitabı Kur’ânı sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. NAHL Suresi 64. Ayet Meali Ey Muhammed! Onlara de ki “Kur’ân’ı Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi. NAHL Suresi 102. Ayet Meali Onu dosdoğru bir kitap olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı insanları uyarsın ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin. KEHF Suresi 2. Ayet Meali Elif, Lâm, Râ. Bu Kur’ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. İBRAHİM Suresi 1. Ayet Meali Bu Kur’ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir. İBRAHİM Suresi 52. Ayet Meali De ki “Şahitlik yönünden hangi şey daha büyüktür?”. De ki “Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu Kur’ân vahyolundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan herkesi uyarayım. Allah’la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten şahitlik eder misiniz?” De ki “Ben buna şahitlik etmem”. “O, ancak ve ancak bir tek ilâhtır ve gerçekten ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım” de. EN’AM Suresi 19. Ayet Meali Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik. YUSUF Suresi 2. Ayet Meali Ve işte biz o Kur’ân’ı Arapça bir hüküm olarak indirdik. Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, sana Allah’dan ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu. RA’D Suresi 37. Ayet Meali Bu, Arapça bir Kur’an olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. FUSSİLET Suresi 3. Ayet Meali Ey Muhammed! Onlara de ki “Kur’ân’ı Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi. NAHL Suresi 102. Ayet Meali Bu kitabın indirilişi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafındandır. ZUMER Suresi 1. Ayet Meali Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, öğülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir. FUSSİLET Suresi 42. Ayet Meali Elif, Lâm, Râ. Bu Kur’ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. İBRAHİM Suresi 1. Ayet Meali “O’nu o peygamber uydurdu” mu diyorlar? De ki; “Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah’dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz bunu yapın. YUNUS Suresi 38. Ayet Meali Bu Kur’ân, Allah’dan başkası tarafından uydurulamaz, lâkin kendinden önceki kitapları tasdik eder ve o kitabı levh-i mahfuzu ayrıntılı olarak açıklar. Onda şüphe edilecek hiç bir şey yoktur. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. YUNUS Suresi 37. Ayet Meali O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz. Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz! O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. HAKKA Suresi 41-43. Ayetler Meali Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilişi, âlemlerin Rabbi olan Allah onu Muhammed uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler. SECDE Suresi 2-3. Ayetler Meali Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kur’ân’ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir. HAC Suresi 54. Ayet Meali Ey Muhammed! De ki “Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir.” İSRA Suresi 88. Ayet Meali Kur’an Okumanın fazileti ile ilgili Ayetler Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin. Arâf 204 Biz, Kur’an okunduğu zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir örtü çekeriz. Ayrıca, onu anlamamaları için kalplerine bir kapalılık ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Sen, Kur’an’da Rabbinin birliğini yadettiğinde onlar, canları sıkılmış bir vaziyette, gerisingeri dönüp giderler. İsrâ 45, 46 Kitab’a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz. A’râf 170 Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. De ki Ancak Allah’ın lûtfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler. Bu onların dünya malı olarak topladıklarından daha hayırlıdır. Yunus 57, 58 Elif. Lâm. Râ. Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. İbrahim 1 Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır. İsrâ 82 Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab’ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri hem de gönülleri Allah’ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitab, Allah’ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz. Zümer 23 İşte böylece sana da emrimizle Kur’ân’ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. Şûrâ 52 Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz. Haşr 21 Biz onu Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Kadr 1-3 İşte o apaçık delil Allah tarafından gönderilen ve en doğru hükümleri hâvî tertemiz sahifeleri okuyan bir elçidir. Beyyine 2, 3 Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. Hicr 9 Kur’an Okumanın fazileti ile ilgili Ayetler Kur´an ile ilgili ayetler Konumuzdan sonra sitemizde mevcut diğer konularımıza aşağıdaki linklerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR Kibir ile ilgili ayetler Fakirlik ile ilgili ayetler Sadaka ile ilgili ayetler Nimet ile ilgili ayetler Kur’ân-ı kerîmin kırk dokuzuncu sûresi. Hucurât sûresi Medîne’de nâzil oldu indi. On sekiz âyet-i kerîmedir. Dördüncü âyet-i kerîmede geçen Hucurât kelimesinden dolayı sûreye bu isim verilmiştir. Sûrede, bir kısım ahlâk kuralları ile Peygamber efendimize ve insanların birbirlerine karşı nasıl davranacakları bildirilmektedir. Bir çoğumuz Kuran-ı Kerimi arapça okumayı öğrenemediğimiz için bilmiyoruz. Tabi bu öğrenmiyeceğimiz anlamına gelmez. O nedenle bir çoğumuz arapça bilmediği için’de arapça ayetleri latince harflerle okumaya çalışıyoruz. Arapça bir sözcük olan “kuran”, okumak, ezbere okumak, bir araya getirmek anlamına gelir. Kur’ân kelimesi olarakta Arapça’da yazıyla tespit edilmiş vahiylerin bütünü anlamına gelir. Şimdi sizler için hazırladığımız Kur’anı Kerim surelerden olan Hucurat süresi arapça yazılışı ile latince harflerle Türkçe okunuşunu derledik. Ayrıca Diyanet İşleri tarafından düzenlenen mealine’de yer verdik. Bu sebeple hem Arapça yazısı hem de latince okunuşunu öğrenerek okuyabilirsiniz. Kısaca Konusu Sûrede, müslümanların Allah’a ve resulüne karşı riayet etmeleri gereken edep, kendi aralarında ve başkalarıyla ilişkilerinde takınmaları gereken ahlâkî tavır konularında buyruk ve tavsiyelere yer verilmiş, müminler arasında çıkacak ihtilâfların nasıl çözüleceği açıklanmış, insanların kök birliği ve eşitliği etkili bir üslûp içinde ilân edilmiş, üstünlüğün fırsat eşitliği içinde yapılacak yarışla elde edileceği vurgulanmış, iman ve islâm kavramlarıyla ilgili önemli açıklamalar yapılmıştır. Râzî’nin, sûrenin ana konularıyla ilgili olarak yaptığı sistematik açıklama ilgi çekicidir Bu sûrede müminler, güzel ahlâk kurallarına yönlendirilmektedir. Riayet edilmesi gereken edep ve ahlâk kuralları ya Allah ya resulü ya da başkalarıyla ilgilidir. Başkaları ya iman, ibadet ve güzel ahlâk yolunu tutanlardır yahut yoldan sapanlardır fâsıklardır. Doğru yolda olanlar da ya bir arada bulunurlar veya ayrı yerlerde. Böylece ahlâk ve davranış bakımından müminin karşısında beş farklı muhatap vardır. Sûrenin 1, 2, 6, 11 ve 12. âyetlerine “Ey iman edenler” diye başlanmış ve her birinde yukarıda sıralanan muhataplardan biriyle ilgili ahlâk, edep ve davranış kurallarına yer verilmiştir XXVII, 118. Kim Hucurât sûresini okursa, Allahü teâlâya itâat edenlerin sevâbı kadar sevâb verilir. Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri HUCURAT SÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU Bismillahirrahmanirrahim 1. Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun alım 2. Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba’dıküm li ba’dın en tahbeta a’malüküm ve entüm la teş’urun 3. İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm mağfiratüv ve ecrun azıym 4. İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya’kılun 5. Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm vallahü ğafurur rahıym 6. Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm nadimın 7. Va’lemu enne fıküm rasulellah lev yütıy’uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan ülaike hümür raşidun 8. Fadlem minellahi ve nı’meh vallahü alımün hakım 9. Ve in taifetani minel mü’minınaktetelu fe aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu innellahe yühıbbül müksitıyn 10. İnnemel mü’minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun 11. Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi’sel ismül füsuku ba’del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun 12. Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba’daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba’duküm ba’da e yühıbbü ehadüküm ey ye’küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym 13. Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm ındellahi etkaküm innellahe alımün habır 14. Kaletil a’rabü amenna kul lem tü’minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy’ulahe ve rasulehu la yelitküm min a’maliküm şey’a innellahe ğafurur rahıym 15. İnnemel mü’minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah ülaike hümüs sadikun 16. Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya’lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey’in alım 17. Yemünnune aleyke en eslemu kul la temünnu aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm sadikıyn 18. İnnellahe ya’lemü ğaybes semavati vel ard vallahü basıyrum bima ta’melun HUCURAT SÛRESİ MEALİ VE ANLAMI Bismillâhirrahmânirrahîm iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah’ın, gönüllerini takvâ Allah’a karşı gelmekten sakınma konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. 4.Ey Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir. sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 6. Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. ki, aranızda Allah’ın elçisi bulunmaktadır. Eğer o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve İslâm’ın emirlerine karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir. kendi katından bir lütuf ve nimet olarak böyle yaptı. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer Allah’ın emrine dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve onlara adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever. ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir. iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. “İman ettik” dediler. De ki “İman etmediniz. Öyle ise, “iman ettik” demeyin. “Fakat boyun eğdik” iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” edenler ancak, Allah’a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. 16.Ey Muhammed! De ki “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki “Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor.” Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. Kuran TanımıKur’an veya Kur’an-ı Kerim, kutsal kitapların sonuncusu ve İslam dininin kutsal kitabıdır. İslam dini ile ilgili herşey Kur’an-ı Kerim’de yer almaktadır. Ama bazı ayetlerin anlamını anlamak için hadislere bakmak gerekir. Kur’an-ı Kerim’deki ayetler, Allah tarafından Cebrail adındaki melek aracılığıyla İslam peygamberi Hz. Muhammed vahiyler halinde indirilmiştir. Yani Kur’an-ı Kerim’deki bütün ayetler Allah’ın Kerim’de Kuran Hakkındaki Ayetler Hangileri?NOT AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN Sûresi 185. Ayet; O sayılı günler, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. Sponsorlu Bağlantılar Mâide Sûresi 101. Ayet; Ey iman edenler! Size açıklandığı takdirde sizi üzecek olan şeylere dair soru sormayın. Eğer Kur’an indirilirken bunlara dair soru sorarsanız size açıklanır. Halbuki Allah onları bağışlamıştır. Allah çok bağışlayandır, halimdir hemen cezalandırmaz, mühlet verir.En’âm Sûresi 19. Ayet; De ki “Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?” De ki “Allah benimle sizin aranızda şahittir. İşte bu Kur’an bana, onunla sizi ve eriştiği herkesi uyarayım diye vahyolundu. Gerçekten siz mi Allah ile beraber başka ilahlar olduğuna şahitlik ediyorsunuz?” De ki “Ben şahitlik etmem. O, ancak tek bir ilahtır ve şüphesiz ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.”A’râf Sûresi 204. Ayet; Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet Sûresi 111. Ayet; Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük Sûresi 15. Ayet; Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, öldükten sonra bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya bize bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.” Sponsorlu Bağlantılar Yûnus Sûresi 37. Ayet; Bu Kur’an, Allah’tan indirilmiş olup başkası tarafından uydurulmamıştır. Fakat o kendinden öncekileri doğrulayıcı ve Kitabı Allah’ın levh-i mahfuzdaki yazısını açıklayıcı olarak, indirilmiştir. Bunda hiçbir şüphe yoktur. O âlemlerin Rabbi Sûresi 61. Ayet; Ey Muhammed! Sen hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kur’an’dan ne okursan oku ve ey insanlar, sizler de hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca, hatta bu zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinden uzak ve gizli olmaz; hepsi muhakkak apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da yazılı Sûresi 2. Ayet; Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an olarak Sûresi 3. Ayet; Sana bu Kur’an’ı vahyetmekle kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Halbuki daha önce sen bunlardan habersiz idin. Sponsorlu Bağlantılar Ra’d Sûresi 31. Ayet; Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı o yine bu kitap olurdu. Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır. İman edenler anlamadılar mı ki, Allah dileseydi bütün insanları doğru yola eriştirirdi. Allah’ın sözü yerine gelinceye kadar, inkâr edenlere yaptıkları işler sebebiyle devamlı olarak, ya büyük bir felaket gelecek veya o felaket yurtlarının yakınına inecektir. Şüphesiz Allah verdiği sözden Sûresi 1. Ayet; Elif Lâm Râ. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur’an’ın âyetleridir. Sponsorlu Bağlantılar Hicr Sûresi 87. Ayet; Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur’an’ı Sûresi 91. Ayet; Ki onlar, bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar ederek Kur’an’ı da parça parça Sûresi 98. Ayet; Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a Sûresi 9/10. Ayetler; Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükafat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı Sûresi 41. Ayet; Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye gerçekleri bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu onların ancak kaçışlarını artırıyor. Sponsorlu Bağlantılar İsrâ Sûresi 45. Ayet; Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde Sûresi 46. Ayet; Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da ibadete layık ilah olarak sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp Sûresi 60. Ayet; Hani sana, “Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur’an’da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını daha da Sûresi 82. Ayet; Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. Sponsorlu Bağlantılar İsrâ Sûresi 88. Ayet; De ki “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”İsrâ Sûresi 89. Ayet; Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkarda Sûresi 106. Ayet; Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey Sûresi 54. Ayet; Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. Sponsorlu Bağlantılar Tâhâ Sûresi 2/3. Ayetler; Ey Muhammed! Biz Kur’an’ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak Allah’ın azabından korkacaklara bir öğüt bir uyarı olsun diye Sûresi 113. Ayet; İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker Sûresi 114. Ayet; Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur’an’ı okumakta acele etme. “Rabbim! İlmimi arttır” Sûresi 30. Ayet; Peygamber, “Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı terkedilmiş bir şey haline getirdi” dedi. Sponsorlu Bağlantılar Furkân Sûresi 32. Ayet; İnkar edenler, “Kur’an ona bir defada toptan indirilseydi ya!” dediler. Biz Kur’an’la senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır Sûresi 1. Ayet; Ta-Sîn. Bunlar Kur’an’ın, apaçık bir kitabın Sûresi 6. Ayet; Şüphesiz bu Kur’an sana, hüküm ve hikmet sahibi, hakkıyla bilen Allah tarafından Sûresi 76. Ayet; Şüphesiz bu Kur’an İsrailoğullarına üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerin çoğunu Sûresi 91/92. Ayetler; De ki “Bana ancak, bu beldenin Mekke’nin; onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa de ki “Ben ancak uyarıcılardanım.” Sponsorlu Bağlantılar Kasas Sûresi 85. Ayet; Kur’an’ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki “Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir.”Rûm Sûresi 58. Ayet; Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, “Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız” derler. Sponsorlu Bağlantılar Sebe’ Sûresi 31. Ayet; İnkar edenler, “Biz bu Kur’an’a da ondan önceki kitaplara da asla inanmayız” dediler. Zalimler Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman hallerini bir görsen! Birbirlerine laf çevirip dururlar. Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük taslayanlara, “Siz olmasaydınız biz mutlaka iman eden kimseler olurduk” Sûresi 2/4. Ayetler; Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber Sûresi 69. Ayet; Biz o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’ Sûresi 1. Ayet; Sâd. O şanlı, şerefli Kur’an’a andolsun ki o, Allah sözüdür.Zümer Sûresi 27. Ayet; Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali Sûresi 28. Ayet; Biz onu, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur’an olarak Sûresi 3. Ayet; Bu, bilen bir toplum için Arapça bir Kur’an olarak âyetleri genişçe açıklanmış bir Sûresi 26. Ayet; İnkâr edenler dediler ki “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.”Fussilet Sûresi 44. Ayet; Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. Sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor da anlamıyorlar.”Şûrâ Sûresi 7. Ayet; Böylece biz sana Arapça bir Kur’an vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke’de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise Sûresi 2/3. Ayetler; Apaçık Kitab’a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an Sûresi 29. Ayet; Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine Sûresi 24. Ayet; Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var?Kâf Sûresi 1/2. Ayetler; Kâf. Şerefli Kur’ân’a andolsun ki kâfirler, aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler “Bu tuhaf bir şeydir!”Kâf Sûresi 45. Ayet; Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin. O halde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an ile öğüt Sûresi 17. Ayet; Andolsun biz, Kur’anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?Rahmân Sûresi 1/2. Ayetler; Rahmân Kur’an’ı Sûresi 77. Ayet; O, elbette değerli bir Kur’an’ Sûresi 21. Ayet; Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye Sûresi 1/2. Ayetler; Ey Muhammed! De ki “Bana cinlerden bir topluluğun Kur’an’ı dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”Müzzemmil Sûresi 4. Ayet; Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane Sûresi 20. Ayet; Ey Muhammed! Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı yükünüzü hafifletti. Artık Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet Sûresi 17. Ayet; Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize Sûresi 18. Ayet; O halde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna Sûresi 23. Ayet; Şüphe yok ki, Kur’an’ı sana elbette biz indirdik Sûresi 21. Ayet; Onlara Kur’an okunduğu zaman secde Sûresi 21. Ayet; Hayır o yalanlamakta oldukları kitap şanı yüce bir Kur’an’dır.

ey insanlar diye başlayan ayetler arapça